BLOG SAYFALARI

AB’nin olası stratejik özerkliğinde Güney Kafkasya’nın yeri

Avrupa’da ABD’den “ayrılma” konusunda yoğun tartışmalar yaşanıyor. Elbette Kuzey Atlantik Ortaklığı’ndaki müttefikler birbirleriyle o kadar bütünleşmiş durumdalar ki, klasik bir “ayrılma” mümkün değil. ABD ve AB’nin ortak çıkarları var. Ancak AB’nin stratejik özerkliği konusu AB’nin kendi inisiyatifi değil, Başkan Trump yönetimindeki ABD politikalarına bir tepkidir.

Avrupa’da bu adımları isteksizce, gönülsüzce atıyorlar. Trump’ın dört yıllık başkanlığını bekleyip ilişkileri eski seviyesine getirmenin gerçekçi olmadığı ortada. Dolayısıyla daha önce ABD ile tam koordinasyon içinde olan AB’nin artık sadece Avrupa düzeyinde değil, diğer bölgelerle ilişkilerinde de kendi gündemini geliştirmesi gerekecektir. Dolayısıyla AB’nin dünyanın belirli bölgelerindeki ortak ülkeleri seçilmeli, beklenti ve çıkarlar listesi çıkarılmalı ve politikasını uygulamaya koyacak mekanizma ve araçlar belirlenmelidir.

AB’nin stratejik özerkliğinin belirlenmesi bağlamında temel sorunun Rusya ile ilişkilerin kurulması olacağı anlaşılıyor. Eğer Washington, Moskova ile ilişkilerin istikrara kavuşturulması ve daha da normalleştirilmesi yönünde bağımsız adımlar atarsa, Brüksel’in de Kremlin ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmesi gerekir. Beyaz Saray yönetimi, Rusya’ya yönelik yaptırımların kaldırılması zamanı geldiğinde AB’nin müzakere sürecinde olacağını daha önce açıklamıştı. Trump’ın reddedilmesi zor bu teklifi, AB’nin stratejik özerkliğini sınayacak.

AB liderleri bugün, ABD ve Rusya’nın Ukrayna’da ateşkes sağlayabilmesi ve Ukrayna yönetimini ateşkes şartlarını kabul etmeye ikna edebilmesi durumunda bile, Rusya’ya yönelik Avrupa yaptırımlarının kaldırılmayacağı yönünde bir tutum sergiliyor. AB ülkelerinin amacı Rusya’yı daha da zayıflatmak ve Ukrayna’nın caydırıcı gücünü güçlendirmektir. Başka bir deyişle, AB’nin Rusya ile ilişkilerinin kısa vadede normalleşmesi mümkün değil.

Dolayısıyla stratejik özerklik bağlamında AB’nin dış politika faaliyetlerinin diğer alanlarında ABD ile aynı çizgiye gelmemesi gerekiyor. Örneğin Çin’le ilişkilerde AB’nin ABD’den farklı öncelikleri olabilir. Bu bağlamda AB’nin Rusya ve ABD’yi devre dışı bırakarak Çin ile ilişki kurması önemli olacak. Bilindiği üzere Rusya, Avrupa’dan Çin’e uzanan kara yollarını, ABD ise deniz ticaret yollarını kontrol ediyor. Bu kontrolün dışında Avrupa’dan Çin’e giden tek rota Türkiye, Güney Kafkasya bölgesi, İran ve Orta Asya ülkelerinden geçecek. Başka bir deyişle Orta Koridor yeniden önem kazanabilir.

Orta Asya bölgesi AB politikasının bir diğer alanı olacak. Nisan ayı başında yapılması planlanan AB-Orta Asya Zirvesi, Bakü’de yakından takip edilmeye değer. Orta Asya’ya giden yol Gürcistan ve Azerbaycan’dan geçiyor. AB’nin Güney Kafkasya’da kargo hacimlerini bölgesel rotalara yönlendirerek yapıcı rol oynayabileceği tek konu ulaştırma konusudur.

AB, Ermenistan üzerinden iletişim kanallarını açmak istiyorsa, o zaman kurtarılan Bakü topraklarındaki altyapının yeniden inşasının finansmanına katılmaya yönelik teklifler hazırlaması gerekecektir. Bakü’ye ulaşmanın başka yolu yok. Ermenistan’a yardım etmek için Azerbaycan’ın önerilerini kabul etmek gerekecek. Çünkü artık AB-Güney Kafkasya formatının resmileştirilmesinin zamanı gelmiştir.

AB-Orta Asya ve AB-Güney Kafkasya formatlarında tartışılan tüm bu girişimlerin, Türkiye’nin AB açısından rolünün tartışmasız olduğu bir güvenlik şemsiyesine sahip olması gerekiyor.

Görüldüğü üzere stratejik özerklik beklentileri AB’nin komşu ve önemli bölgelerle ilişkilerini geliştirmesi açısından pek çok fırsat yaratmaktadır. Bu bağlamda AB için tek tehlike, gerekli politikaları uygulamayan bir lider ülkenin yanlış seçilmesidir. Örneğin Fransa’nın Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerinde olumsuz tecrübeleri var. Paris’in Gürcistan hükümetiyle ilişkileri de karmaşıktır.

İlginizi çekebilecek diğer gönderiler
BLOG SAYFALARI

Gümrük Vergileri ve Amerikan Rüyası – Trump’ın Sanayileşme Hamlesi Nerede Duruyor?

Özet: Başkan Donald Trump, 2025 yılı Nisan ayında açıkladığı yeni gümrük vergileriyle…
Devamını oku
BLOG SAYFALARI

Amerikan Üniversitelerinde Özgür Düşünceden İdeolojik Baskıya Otoriter Bir Dönüş

Son aylarda Amerikan yükseköğretim sisteminde köklü bir değişim yaşanıyor. Bir zamanlar…
Devamını oku
BLOG SAYFALARI

Paşinyan'ın Bakü'yle barış girişimleri ne anlama gelebilir?

Dün Ermenistan Başbakanı bir karar aldı ve “ideolojik bir açıklama” yaptı.
Devamını oku